Avrupa Siber Suç Sözleşmesi Bölüm 2

Avrupa Siber Suç Sözleşmesi, dört bölüm ve kırk sekiz maddeden oluşmaktadır, bunlar sırasıyla (I) Terimler; (II) Ulusal düzeyde alınacak önlemler -maddi hukuk ve usul hukuku; (III) Uluslararası işbirliği; (IV) Diğer hükümlerdir.

Sözleşmenin “ulusal düzeyde alınacak önlemler -maddi hukuk ve usul hukuku” başlıklı ikinci bölümünde hem bilgisayar aracılığıyla işlenen ve bilgisayarların veya bilgisayar sistemlerinin kendisine karşı işlenen suçlar ve bunların tanımlanması ile ilgili hükümler hem de bağlantılı diğer hükümler yani maddi hukuk konuları yer almaktadır. Önce dört faklı kategoride gruplanan dokuz suç tipi tanımlanmakta, sonra ilave yükümlülükler ve yaptırımlar belirtilmektedir. Sözleşmede tanımlanan suç tipleri şunlardır:

Siber Nedir?

  1. Bilgisayar veri veya sistemlerinin gizliliği, bütünlüğü ve kullanımına açık bulunmasına yönelik suçlar(yasadışı erişim, yasadışı müdahale, verilere müdahale, sistemlere müdahale, cihazların kötüye kullanımı),
  2. Bilgisayar aracılığıyla işlenen sahtecilik suçları ve bilgisayarlar aracılığıyla işlenen dolandırıcılık suçları(sanal sahtecilik ve dolandırıcılık suçları)
  3. İçeriğe ilişkin suçlar (çocuk pornografisine ilişkin materyale sahip olmak ve uluslararası düzeyde dağıtımını sağlamak),
  4. Fikri Mülkiyet haklarının ihlali ve uluslararası düzeyde dağıtımı.

Günümüzde neredeyse kanayan bir yara haline gelen ve internetin ortaya çıkmasından beri bu çok yararlı ağ sisteminin en zararlı yanı olarak kabul edilen bilişim sistemleri aracılığıyla çocuk pornografisi içerikli verilerin üretimi, dağıtılması ve bulundurulması eylemlerinin bu sözleşme ile ayrıntılı tarif edilmesi ve söz konusu eylemlerin sanal dahi olsa her türlü gerçekleştirilme şeklinin suç olarak düzenlenmesi bu sözleşmenin dikkati çeken en önemli düzenlemelerinden birisidir. Bu düzenlemenin yapılmasının nedeni ise bu alanda ki eylemlerin her geçen gün daha da çok artması, ülkelerin kendi iç hukuklarında çeşitli düzenlemeler yapmalarına rağmen, söz konusu eylemlerin sınırları aşan yapısı nedeniyle bunda yeterli ve gerekli etkinin gösterilememesidir.

Çocuk pornografisine ilişkin verilerin ve pedofillerin fikir, fantezi ve görüş aktarımında bulunmak gibi sanal alanda gerçekleştirilen uygulamaların, çocuklara karşı işlenen cinsel suçları beslemede, teşvik etmede ve kolaylaştırmada önemli bir rol oynadığı, genel olarak paylaşılan bir görüştür. Günümüzde bir çok yabancı ülke ceza hukukunda da çocuk pornografisine ilişkin suç tiplerinin bulunduğu görülmektedir. Avrupa Siber Suç Sözleşmesin’de suç politilikası açısından önemini arttıran bu konu ve makalemizde açıklanan gereksinimler dikkate alınarak konuya ilişkin ayrıntılı bir düzenleme yapılmıştır. Sözleşmenin maddelerinde ve açıklayıcı metinden, sanala alanda gittikçe artan bu eylemlerle mücadele için, öncelikle bu verilerin üretimini ve dağıtımının en sert şekilde önlenmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Zaten üretiminden bulundurmaya kadar zincirin bütün parçalarını failleri için ceza sorumluluğu getirilmesi, çocuk pornografisi üretimini azaltmanın etkin bir yolu olarak gösterilmektedir. Bu nedenle Avrupa Siber Suç Sözleşmesi bugün için hukuksal bağlamda çocuk pornografisiyle mücadelede gelinen önemli bir aşamayı ifade etmektedir. Sözleşmeye yönelik getirilen olumlu eleştirilerin yanı sıra bunlara karşıt olarak, özellikle sözleşmenin “otoriter yapısından” hareket eden bazı düşünürler sözleşmeyi eleştirmekte ve sözleşmenin bu yapısının temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, bireyin karşısından kamusal otoriteyi güçlendirici bir yapıda olduğunu ifade etmekte, bu nedenle de sözleşmenin bu haliyle imzalanmaması gerektiği belirtilmektedir. Ancak biz bu görüşe katılmıyor ve bilişim suçlarıyla etkin bir şekilde mücadele edilebilmesi için bu sözleşmenin onaylanarak iç hukukumuzun bir parçası haline getirilip uygulanmasının son derece yararlı olacağını düşünmekteyiz.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir