Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’ne Ek Protokol

EK PROTOKOL

Avrupa’ya doğru, özellikle iki bloklu dünya düzeninin yıkılıp tek blog kalmasından ve sınırları olmayan bir Avrupanın ortaya çıkmasından sonra büyük bir insan göçü yaşanmıştır, zaten çeşitli Avrupa ülkelerinde uzun yıllardan beri yabancı işçiler de bulunmaktadır. İşte bu yoğun yabancı nüfusun artışından sonra özellikle orta Avrupa ülkelerinde çok sayıda eylemler ve gösteriler baş göstermiştir, bu örgütlerin birbirleriyle iletişime geçmeleri ve propaganda yapmalarının en kolay, güvenli ve ucuz yöntemi ise bilişim sistemlerinin dolayısıyla internetin kullanımını oluşmuştur.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ırkçılıktan çok çekmiş bir kıtanın kuruluşu olarak Avrupa konseyi de liberal düşünce temelini yapılandırılmıştır; bu nedenle bu kuruluşun ırkçı ve yabancı düşmanı hareketle ilgisiz kalması beklenemez. Avrupa konseyi de Avrupa siber sözleşmesine ek olarak ürettiği “Bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen bütçe ve yabancı düşmanı eylemlerin suç haline getirilmesi için Avrupa siber suç sözleşmesİ ek protokol” İle her türlü ırkçı ve yabancı düşmanlığı içeren verinin üretilmesini, bunların bilişim sistemleri aracılığıyla yayılmasını bu tür düşüncelerin sana alanda propagandasının yapılması eylemlerini suç olarak düzenlenmiştir. Söz konusu ek protokol 28.01.2003 tarihinde imzaya açılmıştır ve bugüne kadar ikisi konsey üyesi olmayan ülkelerden olmak üzere toplam 35 ülke tarafından imzalanmış, bunlardan 20 ülke için yürürlüğe girmiştir.

Türkiye Açısından Uluslararası Adli Yardımlaşma Not Okuyup İyi Dayanakları

İnternet
sanal ağ, sosyal ağ veya sanal ortam yada sosyal ortama verilen genel isimdir.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Türk mevzuatında, Almanya, Avusturya ve İsviçre gibi bazı devletlerin aksine adli yardımlaşma dair özel bir düzenleme yer almamaktadır. Türkiye’den adli yardım talep edilmesi halinde Türkiye’nin taraf olduğu çok taraflı ya da iki taraflı uluslararası antlaşmalar ve bu anlaşmalara uygun olarak yürürlüğe konulmuş ulusal düzenlemeler dikkate alınmaktadır. Bunun dışında 5337 sayılı Türk ceza kanunun 11-19. maddeleri arasında çeşitli düzenlemeler yer almaktadır.

Uygulamada adli yardımlaşmaya ilişkin taleplerin yerine getirilmesi hususunda Adalet Bakanlığı merkezi makam olarak görev yapmaktadır ve bu görevi Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunan uluslararası hukuk ve dış ilişkiler genel müdürlüğü tarafından yerine getirilir. Suçluların iadesine adresine ilişkin olarak gelen talepler Türkiye’nin de taraf olduğu 45 devletle İmzalanan 1959 tarihli “ ceza işlerinde karşılıklı adli yardımlaşmaya hayır Avrupa sözleşmesini” (CİKAYAS) çerçevesinde yerinde getirilir. Ceza yargılarının milletlerarası değeri konusunda Avrupa sözleşmesi veya ceza kovuşturmalarının aktarılması konusunda Avrupa Sözleşmesi ve terörizmin engellenmesine dair Avrupa Sözleşmesi gibi çok taraflı sözleşmelerde mevcuttur. Sözleşmeye taraf olan Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerle ise Türkiye arasında akdedilen ikili antlaşmalar çerçevesinde talepler yerine getirilmektedir. Kanada ve Kosova gibi antlaşmanın olmadığı durumlarda ise adli yardımlaşma işlemleri uluslararası teamül hukuku kuralları ve mütekabiliyet esaslarına göre değerlendirilmektedir.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir