Ankebut Group International ''Bilişim Suçu''

Ankebut Group International


Bilişim Suçu

Bilişim Suçluları

Bilişim suçu ilk olarak bilgisayarın ana vatanı olan Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıktığı için bu yeni suç türünün isim babalığını yapmak görevi de Amerikan hukukçularına düşmüştür. Bu amaçla computer related crime (bilgisayar bağlantılı suç), computer assisted crime (bilgisayarla işlenen suç), crimes against computer (bilgisayara karşı işlenen suçlar)  gibi kavramlar kullanılmışsa da bugün için Amerikan öğretisinde hemen hemen yaygın bir şekilde computer crime (bilgisayar suçu) terimi kullanılmaktadır. Amerikan hukukunda bu kavramın açıklaması “bilgisayar verilerinin çalınması ya da sabote edilmesi veya herhangi bir suçun işlenmesi için bilgisayarın kullanılması gibi bilgisayar teknolojisini gerektiren su çeşidi” şeklinde yapılmaktadır. Alman hukukunda ise bu kavramı karşılamak üzere Computerkriminalität terimi kullanılmakta; ancak bilgisayarın bir makine olduğu ve suç işlemeyeceği, bu terimin ise yanlış anlamlara yol açabileceği nedeniyle eleştiriye uğramaktadır. Bu nedenle Computerkriminalität teriminin computermissbrauch sözcüğü ile değiştirilmesi önerilmektedir.

Ülkemizde ise bu konuda tam anlamıyla bir kavram kargaşası yaşanmaktadır. Siber suç, sanal suç, internet suçu, bilgisayar suçu, en iyi bilişim şirketleri bu konularda suç hukuku, bilgisayar ile ilgili suç, bilişim sistemi aracılığı ile işlenen suç, bilişim firmaları alanında işlenen suç, bilgisayarlara karşı işlenen suç ve bilişim suçu bu alanı karşılamak için kullanılan kavramlardır.

Ancak öğretide bu kavramların birçoğuna çeşitli yönlerden eleştiriler getirilmektedir. Örneğin “internet suçu” kavramına internetin bilişim suçlarına zemin hazırlayan biri olduğu, her ne kadar internet kullanımı en yaygın ha olsa da bunun dışında internet ve ekstranet gibi başka bilgisayar ağlarının da bulunduğu ve bu diğer ağlar aracılığıyla da bilişim suçlarının işlenmesini mümkün olduğu, bilişim suçlarını işledikleri ortama göre, farklı şekillerde isimlendirilmesinin doğru olmadı yönünde eleştiriler getirilmiştir.

Yine “siber suç”kavramı ve bunun Türkçeleştirilmiş hali olan “sanal suç” kavramı, amaçlanan kavramı ifade etmekte yetersiz kalması ve işlenen suçların sanal değil tamamen gerçek olması yalnızca kimi zaman internet gibi bilişim ağları üzerinde işlenmesinin bu suçların fiziki gerçeklikten yoksun olduğu anlamına gelmediği belirtilerek eleştirilmiştir. Son zamanlarda özellikle kolluk güçleri tarafından özellikle “siber suç”kavramının kullanılması yaygınlaşsa da bunun yabancı kökenli olması ve aynı kavramı karşılayacak anadilimizde “bilişim suçu” kavramının bulunması nedeniyle bu terimi kullanmayı uygun bulmuyoruz.

Bilgisayar suçu kavramına yönelik eleştirilerde ise, bilgisayarın tek başına suç işlemeyeceği bununla kastedilenin bilgisayar aracılığıyla işlenen suç olduğu, Nasıl bıçak ile işlenen bir suça “bıçak suçu” denmiyorsa, bilgisayar aracılığıyla işlenen bir suça da bilgisayar suçu denilmesinin anlamsız olduğu ifade edilmektedir.

Bilgisayarlara karşı işlenen suç ve bilgisayar aracılığıyla işlenen suç kavramları ise olguyu tek taraflı ifade etmeleri ve aslında çok boyutlu olan bu yeni suç işleme modellerini tam olarak kapsayamamaları nedeniyle yetersiz kalmaktadır. Ancak suç tipleri incelenirken, suç tipine dahil olsun ya da olmasın failin suç işlemekle hedeflediği amacın göz önünde bulundurulması ve bu şekilde söz konusu kavramların kullanılması suretiyle böyle bir ayrımın yapılması mümkündür. Aslında bu durum bilişim sistemlerinin de bir özelliğini yansıtmaktadır; zira bilişim sistemleri, bu tür suçlarda hem araç ve hem de bu suçları işleyen faillerin hedefi durumundadırlar. Ankebut Group International ekibi olarak bu duruma bir son vermeyi amaçlıyoruz.

Bugün için öğretide “bilişim suçları’’ kavramı üzerinde uzlaşmaya varıldığı görülmektedir. Nitekim 2000’li yılların başından itibaren hem yasal düzenlemelerde, hem öğretide hem de uygulamada görüş birliği halinde bu kavramın tercih edildiği görülmektedir. Dolayısıyla bilişim suçları, genel olarak kabul gören ve kullanılan bir kavram haline gelmiştir.

  • Bilişim Suçu Kavramının İçeriği

Bilişim suçlarının tanımına ulusal hukuk düzenlemelerinde rastlanılmamaktadır. Buna koşut olarak konuyla ilgili uluslararası hukuk düzenlemelerinde de bilişim suçlarının bir tanımı yapılmamaktadır. Bu tanımın yapılması yerine her iki hukuk kaynağı olarak da eylemlerin çeşitliliği nedeniyle tek tek suç oluşturan eylemlerin belirtilmesi ve tanımlanması yoluna gidilmiştir.

Öğretide ise bilişim suçlarının bir çok tanımı yapılmıştır; ancak bu tanımların birisi üzerinde ya da bir başka tanım üzerinde henüz bir uzlaşmaya varılamamıştır; çünkü tanım yapılırken hangi eylemlerin bilişim suçu olarak değerlendirilip hangilerinin bu kapsam dışında bırakılacağı açıklığa kavuşturulamamıştır.

Özellikle bilişim sistemlerine ve verilere karşı bilişim sistemleri kullanılarak işlenen bilişim suçları, hem bilişim teknolojisine ilişkin bilgi birimi hem de bu alanda özel bazı yetenekler gerektirdiği için, farklı yapıda ve kriminolojik açıdan belli nitelikte failleri gerektiren, aslında herkesin işleyemeyeceği “üst seviye’’ suçlardır. Buna bağlı olarak bu suçların her gün yeni işleniş modelleri de ortaya çıkmaktadır. En iyi bilişim firmaları bu konuda suçlarının özellikleri ve teknolojiyle birlikte sürekli yenilenmesi nedeniyle, kriminologlar, yasa koyucular, öğreti ve uygulayıcılar arasındaki tanım tartışması süreklilik göstermekte ve tek bir tanım üzerinde uzlaşma sağlanamamaktadır.

Bilişim suçunun ortaya çıkmasıyla ve bunun hukuk alanındaki etkilerini ortaya çıkarmasıyla birlikte bu konuda yapılan ilk tanımlarda bilgisayarla ilgili gerçekleştirilen her türlü eylem bilişim suçu olarak değerlendirilmiştir. Giderek bu konuda yasalaştırma yoluna gidilmesi ve uygulamada bir çok somut olaya bağlı olarak yargı kararlarının ortaya çıkması sonucunda “suçla korunan hukuksal değer’’ ölçütü esas alınarak her türlü eylemlerin ise geniş anlamda bilişim suçlarını oluşturdukları kabul edilmiş ve buna göre tanımlar yapılmıştır; ancak bunlar tanım yapma konusundaki güçlükleri gidermemiştir. Bu sorunu gidermek ve açık bir tanım yapabilmek amacıyla yazarlar, çeşitli ölçütleri esas alarak bilişim suçlarını tanımlamaya çalışmışlardır ve bu yazarların esas aldığı değerler de belirli bir sınıflandırmaya tabi tutulmuştur.

Buna göre bilişim suçu 6 farklı ölçüt dikkate alınarak tanımlanmaktadır, bunlar: bilgisayarın amaç veya araç olmasını arayan tanım, bilişim suçlarını mal varlığı ihlalleriyle sınırlayan tanım, bilişim sistemleriyle herhangi bir şekilde bağlantılı olan suçları esas alan tanım, bilgisayar kullanımını esas alan tanım, suçu işlenen faili esas alan tanım ve sınıflandırmaya tabi tutulamayan tanımlardır. Örneğin Karagülmez, bilişim suçlarını “fiziki yapısını zarar verme fiilleri”, ”bilgisayarım tek başına çalışma sistemine ilişkin fiiller” şeklinde genel olarak ikiye ayırarak incelemekte ve tanımlamaktadır.

 

Ancak bu ölçütlerden hareket edilerek bir tanım yapılması da istenilen sonucu elde edilmesini sağlamamıştır. Bu nedenle kavran tartışmasından çok bu kavram altında hangi suçların düzenlendiği önem kazanmaktadır. Bize göre bilişim alanındaki hızlı gelişimi dikkate alan ve yeni teknoloji sayesinde ortaya çıkabilecek yeni eylem türlerini de kapsamaya çalışan, bir başka deyişle sınırlı olmayan ucu açık bir tanımı yapılmasına çalışılması doğru bir yaklaşımdır. Ancak bu yapılırken ceza yasalarında yer alan ve geleneksel suç tiplerinden hiçbir farkı olmayan bir suçu da sırf suçun bir işleniş modelinde bilişim sistemleri kullanılıyor diye bilişim suçu olarak değerlendirmeye neden olacak genişlikte bir tanımın yapılmasından kaçınılmalıdır.

Ayrıca bilişim suçlarının tanımı yapılırken dikkat edilmesi gereken bir başka konu da sanal sistemlerinin daima bu eylemlerin gerçekleştirilmesi için araç olmasıdır. Eylemi gerçekleştiren fail görünüşte kendisine hedef olarak bilişim sistemini seçmiş gibi görünse de daima gerçek hedef bu sistem dahilinde ki veriler ya da sistemin işleyişidir. Bu konular üzerine Ankebut Group International olarak çalışmalar gerçekleştirmekteyiz.

Zaten bir bilişim sisteminin içindeki verilere ya da sistemin işleyişine zarar vermek kastı olmaksızın yalnızca fiziki varlığının zarara uğratılması ya da alınıp götürülmesi açıklanmaya çalışan bilişim suçlarının değil, ceza kanunda düzenlenmiş başka suçların korumaya amaçladığı hukuksal değeri ihlal eder.

Dolayısıyla bilişim suçlarını tanımlamadan önce, hangi suçların bilişim suçu olarak tanımlanacağını belirlemek üzere üçlü bir ayrım yapılmayı uygun buluyoruz. Buna göre ilk grupta bilişim sistemlerinin ve/veya içerdiği verilerin işeyişine, bütünlüğüne, güvenliğine karşı işlenen suçların yer aldığı (TCK m.243, 244, 245, 135, 136, 138 g,b,); ikinci grupta bilişim sistemlerinin kullanılmasının suçun nitelikli unsuru olarak tanımladığı suçların yer aldığını (TCK m142/2-e, 158/1-f gibi); son olarak bilişim sistemlerinin yalnızca bir araç olarak kullanıldığı ancak suçun unsuru olarak ayrıca tanımlanmadığı suçların yer aldığını (TCK m.124, 125, 132, 133,134,226 gibi) düşünüyoruz.

O halde biri geniş anlamda diğeri ise dar anlamda olmak üzere iki farklı bilişim suçu tanımı yapılması mümkündür. Geniş anlamda bilişim suçu, bilişim sistemlerinin ve/veya verilerin kullanıldığı ya da bu sistem ya da verilere karşı işlenen her türlü suçtur. Dar anlamda bilişim suçu ise, verilere ve/veya bilişim sistemlerine veya sistemin/verilerin düzgün ve işlevsel işleyişini, güvenliğine ya da bütünlüğüne karşı işlenen suçlardır. Biz bilişim suçları ifadesinden “dar anlamda bilişim suçları’’ olarak anladığımızı ifade etmeliyiz.

5 Comments
  1. Bilişim suçları teknoloji firmalarının önem vermesi gereken konulardır. Çok dikkat edilmesi gerekir.

BİLİŞİM SUÇLARININ SINIR AŞAN SUÇLAR OLMASININ NEDENLERİ | Ankebut Group İnternational - Ankebut Mühendislik için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir