HACKTİVİZM ve HACKTİVİST EYLEMLERİN DEĞERLENDİRMESİ

DEĞERLENDİRME ve GÖRÜŞÜMÜZankebut-group-international

 

Uygun toplumsal ortamı bularak ortaya çıkan terörizmin, 20. yüzyılda hızla ilerleme gösteren teknolojik gelişmeler ve özellikle ulaştırma, haberleşme, silah teknolojisi ve bilişim alanlarındaki hızlı gelişmelerle yaygınlaştığı ve daha kolay uygulanır hale geldiği görülmektedir. Bu gelişmeler terörizme uluslararası bir boyut kazandırmıştır. Bugün gelinen nokta ise, terörün tüm insanlığın başına bela olduğudur. Bu nedenle terörizmle mücadele konusunda başarılı olmak için diğer tüm önlemlerin yanında uluslararası iş birliği öncelikli ve olmazsa olmaz bir şattır. Nitekim bu konuda çeşitli uluslararası sözleşmeler yapılmıştır, örneğin Avrupa Konseyi üretimi olan “Tedhişçiliğin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi” bunların en önemlilerinden biridir. İşte bu ve benzer sözleşmelerin taraf devletlerce uygulamaya geçirilmesiyle terörizme karşı önemli adımlar atılmış olacaktır.

beyaz-yaka-sucuSoruna teknolojinin teröristler tarafından bireysel kullanımının sınırlandırılması açısından bakıldığında ise aslında önleme açısından yapılacak büyük çaplı sınırlandırmaların pek de mümkün olmadığı görülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, özellikle cep telefonu, uydu telefonu, internet ve sosyal medya gibi bireysel kullanıma açık araçların kullanılmasının önlenmesi mümkün değildir. Ancak bunların iyi bir yanı da “hukuka uygun olarak yapılmak şartıyla” bu araçları kullanan teröristlere yönelik teknik takip yapılması olanağı sağlaması ve böylelikle suçlulara ulaşmakta kamu görevlileri açısından bir kolaylık sağlamasıdır. Bunların yanı sıra uçaklar gibi terör eylemlerinde sık kullanılan araçlara binişte sıkı güvenlik önlemleri alınmalı ve suç işlenmesine yarayacak araçlar kesinlikle bu araçlara alınmamalıdır. Nitekim ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırılarından sonra hemen hemen tüm dünya ülkelerinde bu konulara ilişkin güvenlik önlemlerinde değişiklikler yapıldığı gözlemlenmektedir.

Siber terörizm açısından, bugün için özellikle devlet kurumlarının verilerinin güvenliğinin sağlanması için kapalı devre veri iletim ağı olarak tanımlanabilecek “intranet”in devlet kurumlarında kullanılması, bir yönüyle sanal terörizme karşı etkin bir yol olarak önerilmektedir. Ancak ağ büyüdükçe bu sistemin de güvenlik açıkları vermesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanmaktadır. Nitekim günümüzde intranetin internetten bir farkı kalmamıştır, pek çok suç bu ağlar üzerinde veya sayesinde işlenmektedir.

Siber terörizm konusunda alınması önerilen başka önlem de sanal alanın devletler tarafından sürekli olarak gözetim altında tutulmasıdır; ancak bu önlem bireyin temel hak ve özgürlüklerine doğrudan bir müdahale olduğu için çok eleştirilmektedir. Söz konusu önlem siber terörizm dışında iyi olduğu kadar kötü amaçlarla da kullanılabileceği ve kuramsal olarak bireyin haberleşme özgürlüğünü ve özel yaşamın dokunulmazlığını doğrudan ihlal ettiği için bir insan hakkı ihlali olarak değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle söz konusu düzenlemelerin kapsamı dar ve sınırları net olmalıdır.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir